Ustasının Rehberliğinde Keçe Sanatını Tanıyalım!

Ustasının Rehberliğinde Keçe Sanatını Tanıyalım!


22-25 Mayıs 2025 tarihlerinde Atatürk Hava Limanı’nda düzenlenen 7’nci Etnospor Kültür Festivali’nde görüştüğümüz Keçe Sanatı Ustası Ferya Gül Alioğlu ile içinden keçe sanatı geçen bir sohbet gerçekleştirdik.

.
.
.
.
.
Önceki slayt
Sonraki slayt

İbrahim Ethem Gören: Ferya Hanım sizi tanıyabilir miyiz?

Ferya Gül Alioğlu: Bendeniz, Ferya GÜL ALİOĞLU 1986 Konya doğumluyum, evli ve bir kerime annesiyim. ‘Sanat tarihi’ üzerine lisans, ‘Halkla ilişkiler ve tanıtım’ üzerine lisansüstü eğitimimi tamamladım.

Geleneksel sanatlarımızla ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?

Annem terziydi, ablam ise el sanatları okuyordu. Bu sebepten evin içerisinde sürekli çiçek, dokuma, iplik, kumaş gibi materyallerle iç içe büyüdüm. Üniversite döneminde okul harçlığımı çıkarmak için ablamın çalıştığı keçe atölyesinde yarı zamanlı olarak çalışmaya başladım.

Ferya Gül Alioğlu: Keçe Kadim Bir Hâfızadır

Keçe sanatında karar kılmanızın sebeplerine müşfikâne nazar edelim.

Keçe, sadece bir sanat değil; kökleri Orta Asya’ya uzanan, yüzyılların sesini taşıyan kadim bir hâfızadır. Keçeyi seçmek, bir bakıma geçmişe vefâdır. Bu sanatı yaşatmak, sadece estetik değil, bir kimlik ve aidiyet meselesidir. Doğaya saygının, sürdürülebilirliğin, sade yaşamın bir simgesidir. Keçecilik sabır ister. Aceleye gelmez. Her santimi emek ister. Bu emeği görmek, dokunmak ve sonunda ortaya çıkan eserde ruhun izini fark etmek… İşte bu sanatın en sahici hâlidir.

Dünden bugüne keçe sanatı/zanaatı yolculuğunuzu ve uğraklarını konuşalım.

Keçe, insanlık tarihinin en eski tekstil malzemelerinden biridir. Benim keçe ile yolculuğum ise sadece bir el sanatı merakıyla değil, bu kadim geleneğin ruhunu hissetme arzusuyla başladı. Bu uğraş zamanla bir meraktan bir tutkuya dönüştü. İlk yıllarım, geleneksel yöntemleri araştırmak, ustaların yanında izleyici olarak bulunmak ve bolca deneme-yanılma ile geçti. Keçenin yünle başlayan ve sabırla şekillenen dünyasında, her telin kendi hikâyesi olduğunu fark ettim. Ustalık denen olgunun 18 yıl sonunda tamamen tecrübe olduğunu anladım.

Keçe sanatını nasıl tarif edersiniz?

Keçe sanatı, yünün su, sabun ve emekle şekil bulduğu; sıcaklığın, baskının ve zamanın ortak diliyle dönüşen bir bütündür. Doğallığın estetikle buluştuğu yerdir. ‘Sabır’ sanatıdır. Hemen sonuç alınmaz. Yavaş yavaş, emekle, defalarca elden geçerek şekillenir. Geçmişle bugün arasında bir köprüdür.

Keçenin sanata ve zanaata bakan yönleri?

Keçe, zanaat yönüyle eli eğitir, sanat yönüyle ruhu. Zanaatte geleneksel ustalık konuşur, sanatta ise kişisel özgünlük. Zanaat ustayı, sanat ise sanatçıyı ortaya çıkarır. Her iki yön de değerlidir. Keçeyle uğraşan biri, bu iki alan arasında bazen bilinçli, bazen sezgisel bir geçiş yapar. Ve işte o zaman hem geçmişi taşıyan hem bugünü anlatan eserler ortaya çıkar.

Keçe sanatı geleneksel sanatlarımız arasında nerede ve nasıl konumlanır?

Keçe sanatı, geleneksel sanatlarımız içinde kırsalın sesi, doğanın izi, kültürel kimliğin taşıyıcısı olarak önemli bir yer tutar. Bugün ise bu gelenek, çağdaş bakışla yeniden doğmakta ve hem hâfızayı koruyan hem yeniliğe açık bir sanat dalı olarak konumlanmaktadır.

Keçede neler arıyorsunuz?

Keçede bir yol ve kendimi arıyorum.

Keçe Yünle Birlirte Niyetle ve Sabırla Şekillenen Bir Sanattır.

Çünkü keçe sadece yünle değil, niyetle ve sabırla şekillenen bir sanat.

Aradıklarınızın ne kadarını buldunuz?

18 yıl oldu, daha yolun başındayım.

Keçe yapımında hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? Bu malzemelerin özellikleri nelerdir?

Çok fazla malzemeye gerek yok. Yün, su ve sabun yeterlidir.

Bahsettiğiniz malzemeleri nasıl işliyorsunuz?

Keçe yaparken sadece ellerimi kullanıyorum.

Keçe sanatında kullandığınız teknikleri öğrenmek isteriz?

1300 yılında Konya’da bir hamamda (Selçuklu döneminde keçeler hamamlarda yapılırdı.) keçe nasıl yapılıyorsa ben de aynı usulde ve aynı teknikte geleneğe sahip çıkarak, yeniliği de takip ederek geleneksel keçe yapmaktayım.

Keçe ile elinizden hangi ürünler çıkıyor?

Keçe denince ilk aklan gelen Mevlevî sikkeleridir. Sikke, sanduka tâcı, arakiyye, haydariye, günlük kıyafetler, şapkalar, sarıklar, fesler, çantalar, ayakkabılar, şallar, yer sergileri ve seccadeler yapmaktayım.

Sarık, fes ve tâc dediniz. Bir keçe hangi aşamalardan geçerek sarık kisve-i tab’ına bürünüyor?

Keçeden sarığa giden yol, sadece teknik bir dönüşüm değil; hamdan olgunluğa, maddeden mânâya şekilden kimliğe geçiştir. Bu yüzden her sarık, aslında bir emek, bir niyet, bir mensubiyet ve bir hizmet hikâyesi taşır.

Pek çok tasavvufi yol/neş’e var. Her birinin sarığı farklı özelliklerde. Sarık sarmayı nasıl/kimden öğrendiniz?

Emri mânevi ile mânâda öğretildi.

Keçenin seyr-i sülük yolunda sembolik anlamları…

Bir halden bir hale geçiş gibi düşünmek lazım. Keçe, bir malzeme değil; bir haldir, bir durumdur, bir yolculuğun maddî izidir. Onun geçirdiği her aşama, insanın mânevî yolculuğuna tutulmuş bir aynadır. Ve her sarık, her hırka, her post... aslında o aynadan yansıyan bir hakikat izidir.

Sarık sarmada el alma gibi bir usul söz konusu mu?

Sarık sadece başa sarılan bir kumaş değildir. Ustadan, rehberden veya ehil kişiden izinle ve görerek öğrenme usulüdür. Bu sebeple çok kıymetlidir.

Keçe sanatının hitap ettiği hedef kitleyi de tanıyalım…

Yıllardır çalışmalarıma dayanarak şunu söyleyebilirim. 7’den 70’e herkese hitap ediyor, lakin tasavvuf ehline daha çok hitap ediyor.

Kasımpaşa Mevlevihanesi’ndeki üretim ve uygulama atölyesinde bir gününüz nasıl geçiyor?

Bu zamana kadar birçok yerde keçe çalıştım. Kasımpaşa Mevlevihanesi sanki benim için son durak. Sanki yıllarca Kasımpaşa Mevlevihanesi için hazırlanmışım gibi bir his, orada zaman dışarının hızından bağımsız akıyor gibi, orada keçe yaparken sanki sıradan bir keçe yapmıyorum da maddeyi mânâva dönüştürüyorum gibi hissediyorum.

Keçeye, keçe ürünlerine ilgi duyanlar size nasıl ulaşabilir?

Atölyem Kasımpaşa Mevlevihanesi’nde, aynı zaman İnsan ve İrfan Vakfı bünyesinde geleneksel keçe eğitmeniyim, @keceferya adresiyle sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorum.

Keçe sanatına yeni başlayanların usta oluncaya kadar hangi aşamalardan geçmeleri gerekiyor?

Keçe sanatında ustalık yolculuğu, hem sabır hem de derin bir öğrenme süreci gerektirir. Keçe sanatı yolcusunun öncelikle malzemeleri tanıması, basit objeler yapabilmesi, renk ve desen çalışması, gelişmiş tekniklerle büyük formlarda işler yapması gerekmektedir. İş bu talip, kendine ait bir tarz oluşturarak bilgiyi başkalarına aktarabildiği zaman bütün aşamalar tamamlanmış olur.

Etnospor Kültür Festivali’ne katıldınız. Sanatseverler ürünlerinizle ve sanatınızla ne kadar ünsiyet kurdu?

Etnospor Kültür Festivali sadece bir sergi deneyimi olmadı benim için. Her sohbette, her anlatımda geçmişle bugün arasında köprü kurmak gibiydi.

Gönüllerinde keçe sanatına açık kapılar bulunanlara neler söylemek istersiniz?

Sanat, insanın kendini keşfetmesidir. Keçe ile tanışmak, bu keşfi dokunarak, yoğurarak, şekillendirerek yapmaktır. Keçe sabır işidir. Aynı zamanda güçlü bir kas sisteminiz olması gerekir.

Son olarak okuyucularımıza mesajınızı almak isteriz.

Burada keçe sadece bir sembol. Aslında tüm sanat dallarında ve hayatın hakikatinde tıpkı yünün keçeye dönüşmesi gibi, tükenmeyen bir saygıya sahip olmak, sabırla ve zamanla daima keçenin tepilmesi gibi istikametten ayrılmamak için gayret etmek gereklidir…

 

İlginiz için teşekkür ediyorum.

Sen de sizlere müteşekkirim.

 

İbrahim Ethem Gören/11.06.2025/Yazı No: 452

Öne Çıkan Yazılar

. Ustalar&Sanatkarlar Tezhip Sanatkarı Sevgi İrteş ve Sanatı
Günümüz Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarının mühim simalarından tezhip ve kalemişi sanatkârı Sevgi İrteş ile sanatı ve eserleri üzerine sohbet gerçekleştirdik.
Ustalar&Sanatkarlar 11 Kasım 2024 4 dk.
. Ustalar&Sanatkarlar Ebru Ustasının Dünyasına Yolculuk
Ebru sanatının başarılı isimlerinden ebrucu Metin Yılmaz ile ebru sanatı yolculuğu üzerine bir mülâkât gerçekleştirdik. 
Ustalar&Sanatkarlar 05 Kasım 2024 3 dk.
. Ustalar&Sanatkarlar Miro Usta: Altın ve Mücevher Tasarım Sanatı
Mihran Haytayan nâmıdiğer ‘Miro Usta’ Türkiye’den Bahreyn’e uzanan bir başarı hikâyesinin kahramanıyla oluşturulan yazımızı inceleyebilirsiniz.
Ustalar&Sanatkarlar 25 Ekim 2024